ESAM’mızın kıymetli Genel başkanı, Yönetim Kurulu Üyeleri; sivil toplum kuruluşlarının çok kıymetli temsilcileri, saygıdeğer akademisyenler basınımızın kıymetli mensupları, ve değerli konuklar,
Sizleri en içten duygularımla, muhabbet ve hürmetle selamlıyorum. Böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapan ESAM Genel Merkezimize, ve bu toplantıya hassasiyet gösterip katılan siz kıymetli misafirlere teşekkür ediyorum. Hepinizin malumu, merhum Erbakan Hocamız, • daha parti kurmadan önce, • 1969’da • milletimizin dertlerine çözüm üretmek için • yol arkadaşlarıyla birlikte ESAM’ı kurdu. Malumunuz ben bir mühendisim, inşaat mühendisiyim. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki: “Bir yapının temeli ne kadar sağlam atılırsa, o yapının ömrü o kadar uzun olur.” İşte ESAM, Böyle sağlam bir temeldir. Bugün de milletimize, Türkiye’nin geleceğine büyük hizmetlerde bulunmaktadır. Bu önemli kuruluşumuzun kurucularından ;
Erbakan Hocamızı, Recai Kutan Büyüğümüzü ve daha adını sayamadığım birçok büyüğümüzü bir kez daha rahmetle anıyorum. Bu düşünce merkezini, 1969’dan bugüne omuzlayan, • Başta Yüksek İstişare Kurulu Başkanımız Temel Karamollaoğlu Beyefendi olmak üzere, • Ertan Yülek ağabeyimize • ve tüm büyüklerimize teşekkürü bir borç biliyoruz. Değerli konuklar, uzun süredir üzerinde çalıştığımız “Türkiye Kalkınma Planımızı” kamuoyuyla paylaşmanın sevincini yaşıyoruz. Sözlerimin en başında; • bu sürecin her aşamasında emeğini, bilgisini ve gayretini esirgemeyen, Planlama ve Koordinasyon Başkanımız Abdullah Akın Bey’e; • Teknik katkılarıyla sürecin altyapısını güçlendiren uzman ekiplerimize; • Planın görsel ve dijital anlatımına emek veren görselleştirme ekibimize; gönülden teşekkür ediyorum. Bilinmesini isterim ki; Bu çalışma, bireysel çabalardan öte; • ortak aklın, • disiplinli emeğin • ve Milli Görüş vizyonunun ürünüdür. DÜNYA Değerli katılımcılar; Kalkınma, yalnızca ekonomik büyüme değildir! Kalkınma; • zamanın ruhunu doğru okumak, • değişimin yönünü öngörmek • ve geleceğin stratejik haritasını bugünden çizebilmektir. Bugünü anlamadan, yarına hazırlanmak mümkün değildir. Peki! O zaman bugünün dünyasına, (((kürsüden sahne ortasına gelinir))) harita üzerinden şöyle bir bakalım: (((Video 1))) 2025 itibariyle, • Dünya üzerinde 120’den fazla noktada aktif silahlı çatışma var. • -Buraya dikkatlerinizi çekmek istiyorum: Bu çatışmaların %74’ü İslam coğrafyasında gerçekleşiyor. • Geçtiğimiz yıl bu çatışmalarda 230.000’den fazla insanımız hayatını kaybetti. Üstelik bunlar yalnızca resmi rakamlar… Hakikat çok daha acı… İşte! (((Video 2))) • Siyonist İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü vahşi soykırım, • Sudan’da bitmeyen iç çatışmalar, • Suriye’de bir türlü sağlanamayan istikrar, • Keşmir’de süren çözümsüzlük ve akan kan, • Doğu Türkistan’da baskı ve zulüm altındaki kardeşlerimiz, • Arakan’da hâlâ sahipsiz, savunmasız bırakılan Müslümanlar… Bütün bunlar bize, • Batı’nın dayattığı sistemin de, • onun sahte hak anlayışının da çöktüğünü gösteriyor. Biz bunları sadece basit bir gözlemle söylemiyoruz! Rakamlar bize bunları ifade ediyor! (((Video 3))) Bakınız; • Üzerinde yaşadığımız bu dünyada; her gün, 25.000 kişi açlık nedeniyle ölüyor. Bunların 10.000'den fazlası çocuk! • Ve bugün; 2,1 milyar insanımız temiz suya ulaşamıyor. • 100 milyon insanımız sokaklarda yaşıyor. • 140 milyon çocuk işçi var. Bu da her 10 çocuktan 1’i çocuk işçi demek. Bu arada “aynı dünyada” (((Video 4))) Sadece 2024’te silahlanmaya harcanan para: 2 trilyon 718 milyar dolar. Bir önceki yıla göre; % 9,4 oranında artmış. Peki bu 2 trilyon 718 milyar dolar ile neler yapılabilir? Neler yapılmaz ki! (((Video 5))) • Dünya genelinde açlığı bitirmenin maliyeti, sadece 330 milyar dolar. Yani silahlanmaya harcanan paranın; %12’si açlığı çözmeye yeterli. • Tüm dünyada temiz içme suyu sağlamanın maliyeti, 150 milyar dolar. Yani silahlanmaya harcanan paranın; %5,5’na tekabül ediyor. • Dünya genelinde 30.000 SMA hastası çocukların tedavi maliyeti, 60 milyar dolar. Yani silahlanmaya harcanan paranın; %2.2’sine tekabül ediyor. Görüyoruz ki; Dünya çok büyük küresel bir kriz içindedir! Bizler biliyoruz ki; (((Video 6))) • Ahlakı öncelemeden • Adaleti kamil manada uygulamadan • -en önemlisi- üretmeden, paylaşmadan, kalkınmadan Bu, küresel kriz aşılamaz. İşte bundan dolayıdır ki: Türkiye; • sadece kendi halkı için değil, • insanlık için bir umuda dönüşebilmesi, • küresel krizlere çözüm üretebilmesi için • doğru bir kalkınma anlayışını hayata geçirmek ZORUNDA! Bu yüzden diyoruz ki: (((Video 7))) • Bizim meselemiz, KALKINMA MESELESİDİR! • Bizim meselemiz AKIL VE CESARETLE, YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE MESELESİDİR! TÜRKİYE VE KALKINMA MESELEMİZ Evet! Türkiye’miz, güzel ülkemiz… Şöyle bir başımızı kaldıralım, çevremize dikkatle bakalım… Elhamdülillah! Rabbimizin bize lütfettiği cennet vatanın tam ortasındayız. Adı Anadolu… Üstü bereket, altı servet… Ama ne gariptir ki, (((Video 8))) • yerin altı zenginliklerle dolu olan bu topraklarda, • yerin üzeri yoksulluk, işsizlik ve adaletsizlikle sınanıyor. Halbuki, Türkiye’nin; • enerji koridorları var, • verimli ovaları var, • limanları var, • insan kaynağı var, • -en önemlisi- jeopolitik gücü var! Ancak bu güç, • uzun yıllardır planlama eksikliği, • üretimden kopuş • ve kaynak israfı nedeniyle GERÇEK BİR KALKINMAYA DÖNÜŞEMEDİ! Bu toprakların potansiyeli tükenmedi, sadece yanlış ellerde yönetildi. Haaa! Doğru ellerde de; Türkiye çok büyük kalkınma hamlelerini gerçekleştirdi! Hatırlayanlar vardır! 1974’te Milli Görüş, • tüm imkansızlıklara rağmen, • tüm engellemelere rağmen, büyük hizmetlere imza atmıştı! Ne diyorlardı o gün? (((Video 9))) • Yapamazsınız diyorlardı; Ama biz bir gecede Kıbrıs Barış Harekatı’nı yaptık! • Bulamazsınız diyorlardı; Biz tek kuruş borç almadan, Londra’daki tefecilere baş vurmadan, milyarlarca liralık kaynak ürettik, denk bütçe yaptık! • (((Video 10))) Ve -en önemlisi- üretemezsiniz diyorlardı; Biz; ağır sanayi hamlesini başlattık. Anadolu’yu baştan sona fabrikalarla donattık. Milli Görüş 1975-1977 yılları arasında neler yaptı? (((Video 11))) • DESİYAP kuruldu. Bugün hala kurulamayan, Türkiye’nin ilk faizsiz yatırım bankası hayata geçirildi. • 220 fabrikanın temeli atıldı, 70’i tamamlandı. • Bir sonraki yıl, 220 fabrikanın tamamı tamamlandı. • Böylece 1 milyon 200 bin kişiye doğrudan istihdam sağlandı. • Milli gelire o günün şartlarında yılda 15 milyar dolar katkı sağlandı. • Yıllık %15 büyüme hızı yakalandı. İşte o dönem, Türkiye’nin kaynakları doğru ellerde, Doğru bir planlamayla yönetildi. Bugün de yine aynı kaynaklara sahibiz! • Yine bu toprağın altında maden var, • Bu ovaların üstünde bereket yine var, • Bu gençlerin içinde umut, akıl ve cesaret var! Bugün farklı olan tek şey, Türkiye’nin yanlış yönetim anlayışı! KAPİTALİZM Bu “yanlış yönetim anlayışı” yüzyıllardır insanlığı borç, faiz ve tüketim sarmalına hapseden (((Video 12))) KÜRESEL KAPİTALİST DÜZEN’dir. Bu düzen, esasında; • Bir “zulüm” düzenidir! • Bir “köle” düzenidir! • Bir “sömürge” düzenidir! • Batıdan ithal edilmiştir. (((Video 13))) Bir “Washington Uzlaşısı” var. Uygulanan faizci kapitalist düzenin ilkeleri teker teker yazıyor. İlk madde diyor ki; ”kamu iktisadi teşebbüslerini özelleştireceksin. Sen sakın fabrika kurma, işletme.” Türkiye ne yapıyor? (((Video 14))) Son 23 yılda “Devlet fabrika işletmez” diyerek 270’i aşkın ağır sanayi fabrikasını 62 milyar dolar gibi komik bir rakama satıyor. Yine Washington Uzlaşısı diyor ki: “Vergi reformu yapacaksın!” (((Video 15))) Hemennn ÖTV, KDV artırılıyor. Böylece ne oluyor? Milletimiz kendine bir araba alırken, bir araba da faizcilere almak zorunda kalıyor. Washington Uzlaşısı diyor ki: “Sıkışırsan bizden faizle döviz borç alacaksın” (((Video 16))) Türkiye bu borcu da alıyor. • Önce bu paralar, iç piyasada ucuz kredi olarak dağıtılıyor. • Ancak bu krediler, döviz kazandıran ihracat ya da üretim sektörlerine değil; • Gelirini TL üzerinden elde eden, çoğu zaman da yandaşları besleyen inşaat ve hizmet sektörlerine yönlendiriliyor. Sonuçta ne oluyor? Türkiye borcunu dövizle alıyor; gelirini TL üzerinden elde ediyor. İşte böyle böyle, 23 senede; (((Video 17))) • dış borcumuz 100 milyar dolardan 600 milyar dolara • İthalat ise 50 milyar dolardan 360 milyar dolara yükselmiştir. (((Video 18))) Washington Uzlaşısı diyor ki: “Senin görevin trafik lambası olmak! Bazı yatırımlara yeşil ışık, bazı yatırımlara kırmızı ışık yakacaksın” diyor. Diyor da diyor! Bunu daha iyi açıklamak için Türkiye’nin ithalat tablosunu paylaşmak istiyorum. Türkiye, bu tabloya göre (((Video 19))) toplamda yaklaşık 360 milyar dolar üzerinde bir ithalat yapıyor. Bunun karşısında ise -buraya dikkatlerinizi çekmek istiyorumsadece 250 milyar dolar ihracat yapabiliyor. İşte bu yüzden, her yıl 110 milyar dolar cari açık veriliyor. Değerli konuklar; Türkiye’de bu cari açık kapatılmadan kim iş başına gelirse gelsin, • işin sonu yüksek enflasyondur, • buna bağlı olarak faizli iç ve dış borç almaktır, • faizleri arttırmaktır, • vergileri arttırmaktır, • işsizliktir, • yoksulluktur! Türkiye’yi bu duruma mecbur eden sistemin adı “Kapitalizm”dir. Ancaaak! (((Video 20))) Biz biliyoruz ki: Kapitalizm sadece bir araçtır, esas aktör Siyonizm’dir! İşte biz; • Türkiye’yi bu sarmaldan kurtarmak, • bağımlılık zincirlerini kırıp atmak • ve kapitalizmin giydirdiği deli gömleğini yırtıp atmak için Türkiye Kalkınma Planımızı hazırladık. Vatanımıza, milletimize, gençlerimize, evlatlarımıza, hayırlı olsun! PLANIN GENELİ HAKKINDA Size kısaca Türkiye Kalkınma Planımızı tanıtmak istiyorum; (((Video 21))) • Türkiye Kalkınma Planı; vida sıkmaya dayalı bir montaj ekonomisi değil, hammaddeden nihai ürüne uzanan tam bir sanayi zinciri kurma planıdır. • Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı ham ve ucuz şekilde yabancılara vermek yerine, bu zenginlikleri katma değeri yüksek ürünlere dönüştürme ve milletimizi zenginleştirme planıdır. • Türkiye Kalkınma Planı, yabancı sermayenin kol gezdiği Ortadoğu’da, 1 numaralı tedarikçi olma planıdır. • Yani, zengin, müreffeh bir toplum “Tam Bağımsız Bir Türkiye” planıdır. • Türkiye Kalkınma Planı işsizlik, geçim sıkıntısı, yoksulluk, göç ve buna bağlı tüm sosyal sorunları ortadan kaldırma planıdır. Bakınız, (((Video 22))) Haritada koyu renkli bölgeler işsizliğin en yüksek olduğu bölgelerdir, Amacımız; bölgeler arası yatırım dengesizliğini gidermek ve bundan doğan sosyal ve ekonomik sorunların önüne geçmektir. Bu haritada da, (((Video 23))) Türkiye’de illerimizin Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya (GSYH) katkısını görüyoruz. Sadece 5 tane ilimizin toplamı, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın %50 sine tekabül ediyor. İşte biz, bu kalkınma planımızı; Bu coğrafi dengesizliği ortadan kaldırmak için hazırladık. Bakınız, (((Video 24))) İthalat tablosunu göstermiştim, Dikkat ederseniz 266 milyar dolarlık ilk 10 fasıl, • Çelikten - alüminyuma, • yüksek teknolojili sanayi makinalarından - motorlu kara taşıtlarına, • kazanlardan - elektrikli cihazlara, • fosil yakıtlardan - kimyasal bileşiklerine devasa bir ithalatı gösteriyor. Bizim planımızın amacı 266 milyar dolara ithalatı yapılan; bu ürünleri, Türkiye’de üretmek yurtdışına aktarılan bu paraların ülkemizde kalmasını sağlamaktır. • Kısacası biz; Bu güzel ülkenin tüm sathına otomotiv, havacılık, ağır sanayi, teknoloji, kimya ve ilaç sanayii alanında fabrikalar kuracağız, milletimizin doğduğu yerde doymasını temin edeceğiz! Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın: Türkiye, birazdan anlatacağımız bütün bu yatırımları yapabilecek imkâna, kaynağa ve insan gücüne sahiptir. Ancaak! Bu büyük dönüşümün gerçekleşebilmesi için, Biraz önce bahsettiğim “trafik lambası ekonomisi” bir kenara bırakılmalı, devlet yeniden üretimin ve kalkınmanın öncüsü olmalıdır. Çünkü; • bir toryum reaktörü, • bir yolcu uçağı fabrikası, • bir uzay araçları üretim tesisi gibi stratejik yatırımlar, özel sermayenin tek başına üstlenebileceği projeler değildir. Bunlar; • uzun vadeli vizyon, • yüksek maliyet • ve millî güvenlik hassasiyeti gerektiren yatırımlardır. Eğer devlet bu öncülüğü yapmazsa ne olur? Bugün olduğu gibi, • Amerika’dan uçak almak, • Almanya’dan motor almak, • Çin’den çip almak zorunda kalırız. Bu da yetmez! • Bu motorları, bu çipleri almak için birçok tavizler vermek zorunda kalırız. • Bugünkü gibi önümüze getirilen sözleşmelere imza atmak zorunda kalırız. İşte biz; bunların gerçekleşmemesi için, Türkiye Kalkınma Planımızı hazırladık. PLANIN İŞLEYİŞİ Değerli misafirler, şimdi koltuğunuza yaslanmanızı, Bir an için hayal etmenizi istirham ediyorum… (((Video 25))) Memleketimizin bir köşesinde bir fabrika kuruluyor… Belki Konya Ovası’nda, belki Tekirdağ’da, belki Diyarbakır’ın hemen yanında… Bir sabah, o fabrika faaliyete başlıyor… İnsanlar o fabrikaya koşuyorlar, iş buluyorlar, ekmek buluyorlar, umut buluyorlar. Emeğin olduğu yerde evler kuruluyor, aileler kuruluyor, mahalleler kuruluyor. Çocuklar için okul, hastalar için hastane, çalışanlar için konutlar yapılıyor. Bir süre sonra o fabrikanın etrafında pazarlar açılıyor, sokaklar canlanıyor, aslında yeni yaşam alanları doğuyor. Örnek mi; Cumhuriyet’in ilk yıllarında; sadece bir mezra olan Karabük ilimiz Demir-Çelik fabrikasının kurulmasının ardından 250 bin nüfuslu bir ekosistem halini almıştır. İşte biz bu yüzden diyoruz ki: (((Video 26))) FABRİKA KURMAK, ŞEHİR KURMAKTIR. Eğer siz; • İstanbul’u rahatlatmak istiyorsanız, • Anadolu’yu kalkındırmak, • Gelir dağılımını dengelemek, • Gençlerimize iş, memleketimize umut vermek istiyorsanız; bunun yolu: (((Video 27))) Anadolu’yu yeniden üretimin kalbine dönüştürebilmektir! Pekiii, biz işe nereden başlayacağız? Ne dedik en başta: “Adı Anadolu: Üstü bereket, altı servet!” Biz işe, toprağımızın altındaki servetten, Madenlerimizden başlayacağız. Bakınız, tabloda (((Video 28))) ülkemizde ham olarak yurt dışına ihracatı yapılan madenlerin miktarı ve maddi değeri gösteriliyor. Ülkemizde bunlar gibi yüzlerce madenimiz; “madene dayalı sanayi zincirlerimiz” olmadığı için; çoğu ham olarak satılıyor -tabiri caizse- yurt dışına KAÇIRILIYOR İşte Krom! Yüksek Tenörlü Krom’a sahip olmamıza rağmen, Bunu paslanmaz çeliğe dönüştürecek sanayimiz yok! Kromu dışarı satıp, paslanmaz çelik külçesi halinde, yüksek bir meblağ ile geri alıyoruz. Yine geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme geldi: Nadir Toprak Elementlerimiz. Bunlar; rüzgar santrallerinden - güneş panellerine, cep telefonlarından - hava araçlarına, akıllı telefonlardan - bataryalara kadar yüzlerce stratejik cihazda kullanılıyor. Şimdi bizim önümüzde iki yol var: • Ya kendi madenlerimizi, ülke menfaatleri doğrultusunda zenginleştirip, kendi sanayimizin girdisi olarak kullanacağız • Ya da bunu ham olarak satıp, yabancı ülkelerden telefon alacağız, uçak motoru alacağız, teknoloji almak zorunda kalacağız. Biz Saadet Partisi olarak (((Video 29))) madenlerimizi stratejik kabul edip bu madenlere dayalı yüksek teknolojili sanayii tesisleri kuracağız Hem madenlerimiz, kendi sanayimizin girdisi olacak; Hem de 300 bin insanımıza istihdam alanı açacağız. Planlanan tesislerin Gayrisafi Milli Hasılaya da ortalama 25 Milyar dolar katkısı olacak. Vatanımıza, milletimize hayırlı olsun! PROJELER Değerli misafirler Her kalkınma planının bir ruhu, her üretim hamlesinin bir hikâyesi vardır. Biz: (((Video 30))) • Bakır ve nadir toprak elementleri için saflaştırma tesisi kuracağız; Süper iletken tel üreteceğiz. Süper iletken telden, elektromıknatıs üreteceğiz; elektromıknatıstan saatte 600 km hızla hareket eden Maglev tren çekiş sistemi üreteceğiz; oradan Maglev’e kadar bir sanayii zinciri kuracağız. Bu bir süreç! Kaynaklarımız, yeni girdilere; Yeni girdiler, yüksek teknolojiye dönüşecek. Yine: (((Video 31))) • Bakır madenini “saf bakır” haline getirip, “emaye kaplı tel” üreteceğiz. Sonrasında esas malzemesi “bakır tel” olan elektrikli kara ve hava araçları motoru üreteceğiz, bu motorlardan da %100 yerli elektrikli otomobilin üretimini sağlayacağız. Tabiki sadece bu değil! Hidrojen yakıt hücreli ağır vasıta aracından, alçak irtifa hava araçlarına kadar uzanan bir skalada ülkemizin kaynaklarını “otomotiv ve havacılık sanayine” entegre edeceğiz. Biz: (((Video 32))) • Krom madeninden, paslanmaz çelik; paslanmaz çelikten, motor rotor ve stator üreteceğiz; Maglev tren şasilerine, gövdelerine, uzay araçlarına kadar; Kromu onlarca fabrikaya girdi haline getireceğiz. “Başkanım, Bu kadar fabrika kurmaktan bahsediyorsunuz. Peki, bu fabrikaların enerjisini nereden karşılayacaksınız” dediğinizi duyar gibiyim. Onu da söyleyelim: Biz elektriğin %20’sini ithal kömürle %20’sini doğal gaz ile üretiyoruz. Burada da bir dışa bağımlılık söz konusu. İşte biz bu sorunu da çözmek için (((Video 33))) kendi “Toryum Reaktörlerimizi” kuracağız! Değerli konuklar; Türkiye’miz Toryum rezervlerinde dünya ikincisi. Biz, Yüzlerce yıllık enerji ihtiyacımızı işte buradan karşılayacağız, enerji bağımsızlığımızı kazanacağız! Ayrıca, bu reaktörler sayesinde 180.000 istihdam Ve Gayri Safi Milli hasılaya 20 Milyar dolar katkı sağlayacağız. Devam ediyorum; Fosil yakıt ithalatını da engelleyeceğiz! Biz zorluklar karşısında her zaman ne deriz? “İnanç tekeden süt çıkarır”… İnanın bunların olması bir hayal değildir! Hayal diyenlere de cevabımız bellidir! (((Video 34))) “Her şey hayalle başlar. Onun temelinde de inanç yatar. İnanırsanız, başarırsınız.” Erbakan Hocamızın açtığı o yol, devam ediyor, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın! Değerli konuklar, (((Video 35))) Türkiye Kalkınma Planı kapsamında, ülkemizin üretim altyapısını baştan sona yeniden inşa edecek 41 Master Proje hazırladık. Bu projelerin çevresinde; Bunlara entegre uydu tesisler yer alacak. Elbette burada tüm projelerimizi ayrıntılı anlatmak mümkün değil. Ancak birkaç projemizden daha bahsetmek istiyorum. (((Video 36))) “Silisyum Saflaştırma Tesisi” kuracağız. (1) Nedir Saf Silisyum? Mikroçip, yarı iletken, elektronik komponent sistemlerin hammaddesidir. (((Video 37))) Ardına “Yarı İletken ve Mikroçip Fabrikası” kuracağız. (2) Bakınız bugün dünyada “Çip Savaşları” başladı. Niçin? Çünkü gördüğünüz her elektronik sistemde mikroçip var. Bu mikroçipleri sadece üretip, dışarıya satmayacağız. Aynı zamanda, kuracağımız Master ve Uydu fabrikalarımızda girdi olarak kullanacağız. (((Video 38))) Yine bu fabrikalarımızda kullanılmak üzere, “Paslanmaz Çelik Üretim Fabrikası” kuracağız. (3) Savunma sanayiinden beyaz eşyaya, inşaattan otomotive kadar birçok sektörde vazgeçilmez olan bu malzemeyi üreteceğiz. 62 bin istihdam Gayri Safi Milli Hasılaya 5 Milyar dolar katkı planlıyoruz. (((Video 39))) Yine bu master ve uydu fabrikalarda kullanılacak makineleri üretmek amacıyla “Yüksek Teknolojili Sanayi Makineleri Fabrikası kuracağız. (4) Böylece “üretim makinelerinde” dışa bağımlılığı bitirecek yerli dizayn ve üretimle hem döviz tasarrufu hem de küresel rekabet avantajı sağlayacağız. Burada da 50 bin istihdam Gayri Safi Milli Hasıla’ya 20 Milyar dolar katkı planlıyoruz. (((Video 40))) “Yüksek Güçlü Nükleer Pil Fabrikası” kuracağız. (5) Nükleer Piller geleceğin teknolojisi. Bu pillerin ömrü 50 yıl ile 80 yıl arasında değişiyor. Biz, ürettiğimiz bu pillerle; geliştireceğimiz teknolojilere enerji sağlayacağız. (((Video 41))) Toryum Reaktörlerinden bahsetmiştik. Enerji alanında ayrıca, “Hidrojen Yakıt Hücresi ve Hidrojen Motoru Sanayii” kuracağız. (6) Bu sanayi yalnızca otomotivde değil; demiryolu taşımacılığından savunma sanayine, tarım makinelerinden denizcilik teknolojilerine kadar pek çok alanda uygulama imkânı bulacak. Bu sanayi ile Yaklaşık 50 bin istihdam, Gayri Safi Milli Hasıla’ya 12 Milyar dolar katkı planlıyoruz. (((Video 42))) Havacılık alanında “Alçak İrtifa Sivil ve Askeri Hava Araçları Fabrikası” kuracağız. (7) Yakın gelecekte; olduğu yerde dikey bir şekilde havalanabilen kişisel sivil araçlar göreceğiz. Bu alanda; motorundan, bataryasına, uçuş kontrolcüsünden, pervanesine kadar milli bir hava aracı üretip, hem iç hem bölgesel pazarda hakettiğimiz yerimizi alacağız… (((Video 43))) Sadece alçak irtifa yetmez, Biz “Yüksek İrtifa Hava Araçları Fabrikası” yani “Yolcu Uçağı Fabrikası” kuracağız. (8) Eğer siz Türkiye gibi bir yerde; böyle bir fabrikayı kurmazsanız, 225 tane uçağı Boeing’ten almak zorunda kalırsınız! Ayrıca bu fabrika sadece uçak üretimi yapmayacak, aynı zamanda kompozit malzeme, aviyonik sistemler, uçuş kontrol yazılımları gibi yan sanayilerin de gelişmesini sağlayacak. Biz bu girişimle, 90 bin istihdam Ve 56 milyar dolar katkı planlıyoruz. (((Video 44))) Şimdi söyleyeceğim, projeye biraz fazla dikkat çekmek istiyorum: Saatte 600 km’ye çıkabilen “Maglev Süper Hızlı Tren” altyapısı kuracağız. (9) Şehirlerarası ulaşımda devrim yapacak bir sistemi ülkemize kazandıracağız. Burada şunu hatırlatmak isterim, bu sistemin tüm bileşenlerini kendi kaynaklarımızla, kendi uydu fabrikalarımızda üreteceğiz. (((Video 45))) Stratejik konuları elbette unutmadık. “İlaç Etken Maddesi Sanayii” ve “Milli İlaç Sanayii” kuracağız. (10) Yerli ilaç firmalarının çoğu etken maddeyi ithal etmek zorunda. Biz Antibiyotiklerden- ağrı kesicilere kadar geniş yelpazede etken madde üreteceğiz. Ayrıca bu sanayiimiz Biyoteknolojik ilaç hammaddelerinde ArGe’ye öncülük edecek. Tabii bir de Tarım ve Hayvancılık var. Bunların da ne kadar stratejik olduğunu, son dönemlerde bir kez daha görüyoruz. (((Video 46))) Biz Gübre ve Yem Bileşikleri Sanayii Tarım İlaçları Molekül ve Bileşikleri Sanayileri kuracağız. (11) Sadece bu iki sanayii kolunda 120 bin istihdam Gayri Safi Milli Hasılaya 2,5 milyar dolar katkı planlıyoruz. (((Video 47))) Ayrıca Tarımda “Tarımsal Kit” modelini hayata geçireceğiz. (12) KİT’ler üretici ve tüketici arasındaki aracı zincirleri ortadan kaldıracak. Kooperatif modeli ölçeklendirilerek doğrudan alım, işleme ve paketleme süreçleri üstlenilecek. Hedefimiz; • 80.000 istihdam, • Gayri Safi Milli Hasılaya 12 milyar dolar katkı sağlamak. (((Video 48))) Ayrıca bir “Ata Tohumu Üretim ve Dağıtım Merkezi” kuracağız, (13) Anadolu’ya özgü yerli, dayanıklı, iklimle uyumlu ata tohumlarını yeniden çoğaltacağız, bu mirası da koruyacağız. Küçük Ölçekli İşletmeleri unutmadık tabii ki! (((Video 49))) Her ilde olmak üzere, toplamda 50.000 adet “İmalathaneciler Sitesi” kuracağız. (14) Biz sosyal yardım teklif etmiyoruz! Biz insanca yaşam için imkanlar yeni fırsatlar teklif ediyoruz. Burada da, 450 bin istihdam 30 Milyar dolar katkı planlıyoruz. Tüm bu bahsettiğimiz yatırımları gerçekleştirmek, sürdürmek, yatırımcıya umut vermek amacıyla (((Video 50))) “Millî Faizsiz Kalkınma Bankası” kuracağız. (15) Sanayi, tarım, teknoloji, altyapı ve inovasyon gibi stratejik sektörlere uzun vadeli ve proje bazlı faizsiz finansmanı sağlayacağız. Hedefimiz, Gayri Safi Milli Hasılaya 50 Milyar dolar katkı sağlamak! Değerli misafirler Bunlar gibi birçok projemizle, biz hazırız! Şunu özellikle bilmenizi isterim: Sizlerin de ekranda gördüğü gibi, bu projelerin; • hangi bölgede, • hangi ilde, • ne kadar istihdam sağlayacağı, • Gayrisafi Milli Hasıla’ya ne ölçüde katkı sunacağı tek tek hesaplandı ve bunların hepsi planlandı. Bu projelerimizle; • Mahrum ve mağdur illerimiz, • İstihdam cennetine dönecek • her bölgesiyle gelişmiş, • yükselen bir ülke inşa edilecektir. Ve en önemli müjdemi veriyorum: (((Video 51))) Biz Türkiye Kalkınma Planımızla birlikte; Türkiye’de 2,5 milyon insanımıza istihdam oluşturacağız. Yani benim genç kardeşlerim, artık doğdukları yerde doyacak, Memleketlerinde huzur içinde yaşayacak! (((Video 52))) Gayri Safi Milli Hasılaya 528 milyar dolar gelir artışıyla, dış ticaret açığı veren değil, ihracat fazlası veren bir ülke haline gelececeğiz (((Video 53))) Böylece Türkiye, dünya ekonomi sıralamasında 17. sıradan ilk 10’a çok hızlı bir şekilde yükselecektir. Tüm bu projelerimizi gerçekleştirirken, İki önemli hassasiyetimiz olacak: Bir İnsan - iki Doğa! (((Video 54))) İnsana zarar vermeyeceğiz, Doğaya zarar vermeyeceğiz, Ekolojik dengeyi koruyacağız! Bugün Türkiye’de madencilik ya da sanayi denince akla çoğu zaman doğa tahribatı geliyor. Çünkü yıllardır bu alanlar yandaşların keyfiyetine, denetimsizliğe ve çıkar ilişkilerine teslim edildi. Biz bu düzeni değiştirmek istiyoruz. KAPANIŞ Değerli konuklar, Hiçbir kalkınma tek boyutlu olamaz! Ekonomik büyüme, ahlaki temelden koparsa kalıcı bir refah üretemez. Bir milletin • dirlik ve düzeninin, • refah ve istikrarının, • güç ve kudretinin en önemli dayanağı Ahlaki ve Manevi yapısının sağlamlığıdır. Ahlaki, manevi, moral değerlerini kaybeden topluluklar, Birçok değerden yoksun olacağından; • Bağımsızlıklarını koruyamazlar, • Başka milletlerin işgal veya sömürü alanı haline gelirler. Bunun için; “maddi kalkınma” ile “manevi kalkınma” birbirinden ayrı düşünülemez. • Ailelerimizi dağılmaktan, • Gençlerimizi uyuşturucudan, her türlü kumardan, her türlü çetenin tasallutundan kurtarmak, • Şiddetin önüne geçmek, • Toplumsal dayanışmayı yeniden tesis etmek, ancak “Manevi Kalkınma” hamleleriyle mümkündür. Bizim amacımız (((Video 55))) Hem madden hem manen “Tam Bağımsız Bir Türkiye” inşa etmektir. Açık ve net söylüyorum! İnanarak söylüyorum: Bugün, (((Video 56))) Hem madden kalkınma Hem de manen kalkınmanın adresi SAADET PARTİSİDİR! Bu ülke; kaynaklarıyla, insan gücüyle, aklıyla, inancıyla yeniden kalkınacak kudrete sahiptir. Bunun için SADECE İSTEMEK LAZIMDIR. İŞTE BİZ SAADET PARTİSİ OLARAK BUNU İSTİYORUZ, ALLAHIN İZNİYLE BAŞARACAĞIZ. Biz hazırız! Evet, değerli arkadaşlar: Biz kadrolarımızla, projelerimizle, planlarımızla iktidara hazırız. Bizim iktidarımız; yalnızca bir yönetim değişimi olmayacak, bir ahlâk, üretim ve kalkınma devrimi olacak! Çünkü; (((Video 57))) BU PLAN MİLLİ BİR PLANDIR. Milli Görüş’ün 2025’ten, 2035’e bir hediyesidir. İnsanına müreffeh bir hayat sağlayan “Yaşanabilir Türkiye’nin” planıdır! Tüm dünyada mazlumlara el uzatacak, “Yeniden Büyük Türkiye’nin” planıdır! Gerçek hak anlayışının tesis edildiği “Yeni Bir Dünya” planıdır. Vatanımıza, milletimize, ümmete, insanlığa hayırlı olsun! Rabbimizden niyazımız, bizlere; • bu tesislerin teker teker temellerini attığımız • açılış kurdelalarını kestiğimiz, • ürettiğimiz günleri göstermesidir. Biz; Akıl ve Cesaretle Yeniden Büyük Türkiye’yi inşa etmeye istekliyiz, kararlıyız. Bu yolda Tüm milletimizi, birlikte omuz omuza yürümeye Saadet Partimize davet ediyoruz. Cenab-ı Allah yolumuzu açık etsin. Sözlerimi bitirirken; Bu güzel programı organize eden ESAM Genel Merkezimize, Bugün buraya kadar teşrif eden siz değerli misafirlerimize teşekkür ediyor, Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Allah emanet olunuz.
