HÜDA PAR Milletvekili Dinç’ten Kemalist dayatmalara tepki: Başörtüsüyle uğraşmak yerine bilimle uğraşsaydık bu durumda olmazdık

HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında son günlerde gündemi meşgul eden Kemalist dayatmalara tepki gösterdi. Dinç, ideolojik dayatmaların fikir özgürlüğünü kısıtladığını ifade etti. Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, son günlerde gündemi meşgul eden Kemalist dayatmalara tepki gösterdi. Kemalist dayatmaların özgürlük alanlarını kısıtladığına vurgu yapan Dinç, “Başörtüsüyle uğraşmak yerine teknolojiyle, bilimle uğraşsaydık bugün bu durumda olmazdık.” dedi.

18 Kas 2025 - 18:31 YAYINLANMA
HÜDA PAR Milletvekili Dinç’ten Kemalist dayatmalara tepki: Başörtüsüyle uğraşmak yerine bilimle uğraşsaydık bu durumda olmazdık

“İlk Evim Arsa projesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen adım atılmadı”

 Vatandaşın sesi olmak için gayret gösterdiklerini ifade eden Dinç, TOKİ’nin “İlk Evim Arsa” projesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hâlâ birçok şehirde yer tahsisi yapılmamış olmasının mağduriyet oluşturduğunu belirtti. Dinç, “Bu belirsizlik sürerken arsa projesi kapsamında hak sahibi olduğu belirtilen vatandaşların yeni 500 bin konut projesinde başvurularının da alınmadığı ifade edilmektedir. Böylece yıllardır hiçbir somut ilerleme sağlanmamış olmasına karşın bu proje, vatandaşların başka konut fırsatlarına erişiminde engel haline gelmektedir.” dedi.

“Süreç bir an önce tamamlanmalı”

Artan ev ve kira fiyatlarına dikkat çeken Dinç, “Artık toplumun beklentisi söz verilen adımların şeffaf bir şekilde hayata geçirilmesi, projenin gidişatına dair kesin bilgi ve takvimin açıklanmasıdır. Bu süreç bir an önce tamamlanmalı ve çözüm sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Evde çocuklarını yetiştirmeyi tercih eden hanımların emekleri yok sayılmamalı”

Kadınların çalışma şartlarının aile bütünlüğünü ve çocuklarıyla bağlarını koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Dinç, “Nüfus artışı hedefleniyorsa evde kendi çocuklarını yetiştirmeyi tercih eden hanımların emekleri asla yok sayılmamalı, desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir. Ev içi bakım, çocuk yetiştirme ve eğitim gibi 24 saat süren emek, resmi olarak bir karşılık bulmalıdır. Kadınların ev içi emekleri için ekonomik destek modellerinin hayata geçirildiği ve ev hanımlığı tercihlerinin saygıyla karşılandığı bütüncül bir politika benimsenmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Eğitimden medyaya, siyasi partilerden Diyanet teşkilatına kadar her alanda resmî ideolojinin baskısı devam ediyor”

 Kemalist dayatmaların gündemi son günlerde meşgul ettiğine de değinen Dinç, şöyle devam etti: “Türkiye’de uzun yıllardır süregelen Kemalist dayatmalar, toplumsal ve siyasal hayatın hemen her alanında hâlâ etkisini sürdürmektedir. Bu dayatmaların insanlarımızın özgürlük alanlarını daralttığı ve toplumu yozlaştırdığı görülmektedir. Eğitimden medyaya, siyasi partilerden Diyanet teşkilatına kadar her alanda resmî ideolojinin baskısı devam etmekte; bu durum kamusal ve bireysel alanlarda ciddi hukuksuzluk ve adaletsizliklere yol açmaktadır.”

 “Kemalizm resmî ideolojisi kutsanıyor; farklı düşünenler ise gözaltı ve soruşturmalara maruz bırakılıyor”

İktidar ve siyasi aktörlerin Kemalizm karşısında içselleştirici bir tutum sergilediğine dikkat çeken Dinç, “Muhafazakâr kimlikli siyasilerin, eskiden olduğu gibi artık kerhen ve mecburiyetten değil, isteyerek Kemalizm’i sahiplendiği yeni bir durumla karşı karşıyayız. Günlük ritüeller ve törenlerle, bazı şahıslar ve Kemalizm resmî ideolojisi kutsanmakta; farklı düşünenler ise gözaltı ve soruşturmalara maruz bırakılmaktadır. Bu dayatmaların kabul edilmemesi, tüm vatandaşların fikir ve inanç özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, toplumun asli değerlerine dönüş çağrısı yapıyor, herkesin inanç ve düşüncesine saygı gösterilmesi, zorla dayatma ve adaletsiz uygulamalara son verilmesi gerektiğini vurguluyoruz.” dedi.

 “Başörtüsüyle uğraşmak yerine teknolojiyle, bilimle uğraşsaydık bugün bu durumda olmazdık”

Dünyanın bilim ve teknolojide ilerlediği bir çağda Türkiye’nin halen Kemalist ideolojinin kalıntılarıyla uğraştığını belirten Dinç, “Artık herkes düşüncelerini özgürce ifade edebilmeli ve hiç kimseye ideoloji dayatılmamalıdır. Halen bu sorunun devam etmesi, geçmişte yaşananlardan ders alınmadığının bir göstergesidir. 28 Şubat'ta da biz neler yaşadık, maalesef hepsinin de temelinde bu zehir vardı. Binlerce genç kızımız eğitiminden oldu, yıllarca başörtüleriyle uğraşıldı. Sanki başörtü, bilginin kafaya girmesini engelliyor da bununla uğraştılar. Oysa başörtüsüyle uğraşmak yerine teknolojiyle, bilimle, ahlakla, erdemle uğraşsaydık bugün bu durumda olmazdık.” şeklinde konuştu.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: